20 Haziran 2024 Perşembe
küçük hanım. - 0.1-
17 Haziran 2024 Pazartesi
beşinci mektup.
iki çentik ve ağız dolusu sessizlikle günü bitirenler... eve mi yoksa kalbine mi veyahut şarkıya mı döndüğü belli olmayanlar... sessizlik bütün kırgınlıkları halının altına süpürürken gözlerimi kapatıyorum. kapatıyorum zira kelimelerle yüz yüze gelecek kadar güçlü hissetmiyorum.
on iki saatlik yolu arşınladıktan hemen sonra hızın eteğimi çekiştirmesine izin verdiğim zamanlar. yani birkaç dua, birkaç isim - mühim- birkaç video, birkaç düşünce, birkaç ağrı ve birkaç kuruntu... bayram sabahları o kocaman masanın etrafında bir iki kahvaltılıkla karnını doyuranlar, her lokma şükür sebebi...
şayet ki biraz daha gözlerimi kapatmaya niyet edersem, akrebi ve yelkovanı durdurmaya çalışıp beyaz masa örtüsünün dibinde çöreklenen kelimeleri toplayacağım. koşmam mı yetişmem mi gerek yazgıma bilmiyorum. koşmanın yürümekten farkı nedir onu araştırıyorum. koş(ma), yürü, sahici yürü ama... koşmaktansa...
bir yıl önceki - yaklaşık- perdeyi araladım ve farklı hisleri bir ters iki düz yaptım. o klasöre bakıp resimlerdeki bulmacaları artık çözmeyi bıraktım. yüzlerdeki büyük sevincin üzerine birkaç kere tıklayıp hızlıca geçmesini sağladım. geçmişin kibritiyle bugünün mumunu yakmayı artık reddediyorum. geçmişin kibriti artık mühim olmayan sayfalar arasında kendine yer edinebilir. solmuş mürekkebin yanında boy gösterebilir. geçmişin kibriti... bitir paragrafı...
çekip gidiyor, alçakgönüllü ve çekingen... ve nereye gidiyor, gökyüzü topraklarına mı? kalbim de çekip gidiyor, kayboluyor rüzgar da... ipsiz sapsız mısır sigaraları gibi. çekip gidiyor, soğuk kasvetli ve gizemli. ve nereye gidiyor, dünyanın bir ucuna mı? gizemli henüz görülmemiş yüzü biliniyor yalnızca şarkı söyleyen bir ses tarafından... bir öğle uykusu gibi dolu, çayırların üstündeki göklere gidiyor...*
* orange, 2.bölüm.
haziran, on yedi, yirmi dört.
bayramımız mübarek olsun.
dipnot: sahici yürümek duasıyla...
14 Haziran 2024 Cuma
dördüncü mektup.
13 Haziran 2024 Perşembe
üçüncü mektup.
11 Haziran 2024 Salı
ikinci mektup.
10 Haziran 2024 Pazartesi
birinci mektup.
saksıdaki çiçeklere heyecanla şiirler okuyamayacağımın pek tabii farkında olduğumdan redifleri yol olan şiirlerde tökezliyorum. öykülerde nefesleniyor, ayetlerle yaralarımı pansuman ediyorum. saksıdaki çiçekler ve şiirler... yalnız mevsimini bulduğunda güzeller...
yolu sevmek ve iyileşmek duasıyla.
haziran. on. yirmi dört.
9 Haziran 2024 Pazar
sıfırıncı mektup.
uzun uzun mektuplar yazasım gelir. ikinci satırdan sonra parmak uçlarım hülâsalara batıp çıkar ve genzimde kekremsi bir tat oluşur. nedeni birin, ikiden önce gelmesidir... insanoğlunun böyle acayip huyları vardır.* dinç öykülerin içimi tarumar ettiği zamanlardan kalma anılarım birikti. yaşım, şehrin münadi hırkasındaki ilmeklerden epey fazla. belki de bu yüzden dönüp dolaşıp aynı el ayasını tekrar tekrar yarmaya heves ediyorum ne demiştik başta insanoğlunun... pusulayı evirip çevirenin cümlelerini tercüme ettiğim zamanlarda eleğin nereden nereye konması gerektiğinin perdesi açıldı. bu bir başkaldırı veyahut dikleniş değil. zira diklenmenin mürekkebi parmak uçlarıma bulaşmadı. perdelerin ucuna lale motifleri işlemeye gönüllü olandan da diklenmek beklenmez zaten. yeniden, dönüp dolaşıp yeniden...
zihnime çivi gibi batan cümleler mevcut. yarayı sarmanın lüzumsuzluğu cümlelerdeki hakikati işaret ederken ilmekler sanki boğazımda düğümleniyor. böylelikle çivilerin varlığı anlam kazanıyor. hatırla!
insanoğlunun böyle acayip*
huyları olduğunu.
haziran, dokuz. yirmi dört.
* hasan ali toptaş,ben bir gürgen dalıyım.
önemli, dipnot.
merhabalar. 0.0 ile başlayıp 0.7'ye kadar severek yazdığım ve geri dönütleri beni mutlu eden küçük hanım serisine artık sim...
-
uzun uzun mektuplar yazasım gelir. ikinci satırdan sonra parmak uçlarım hülâsalara batıp çıkar ve genzimde kekremsi bir tat oluşur. nede...
-
bir vakit evvel beklemeyi şiirlere saklayan ve saksıdaki çiçeklere heyecanla okuyan genç kızın hatırı için şunları yazmıştım ; ' ...